
den sonra o güne kadar izlediği barışçı çizgiyi terk etti. Aynı yıl Kara Panter Partisi’ne (Black Panther Party) katıldıysa da bir süre sonra ayrılarak, kuruluşuna önderlik ettiği, beyaz Amerika’ya karşı sınıf ayırımı gözetmeksizin tüm siyahları birleştirmeyi amaçlayan ‘Kara İktidar’ (Black Power) örgütünde savaşımını sürdürdü.
Stokely Carmichael, 1968 yılında evlendiği ünlü caz şarkıcısı Miriam Makeba ile daha sonra Afrika’ya, Ahmet Seku Ture’nin yönettiği Gine’ye göç etti. Gana’nın İngilizlere karşı yürüttüğü bağımsızlık savaşının önderi Kwame Nkrumah’a ve Gine’nin Fransızlara karşı kazandığı bağımsızlık savaşının önderi Ahmet Seku Ture’ye olan saygısından adını Kwame Ture olarak değiştirdi, “All-African People's Revolutionary Party (Tüm Afrika Halklarının Devrimci Partisi)”ne üye oldu. Stokely Carmichael 1998 yılında prostat kanserinden öldü.
Yapıtları: “Dritte Welt, Unsere Welt – Thesen zur Schwarzen Revolution (Üçüncü Dünya, Bizim Dünyamız – Kara Devrim Üzerine Tezler)”, “Ready for Revolution (Devrime Hazır Olmak)”.
***
Bir postacının oğlu olan 1940 doğumlu Rudi Dutschke, Almanya’daki 1968 hareketinin en önde gelen gençlik lideriydi. Berlin Hür Üniversitesi’nde sosyoloji, felsefe ve tarih okumuş, 1973 yılında doktorasını verene kadar üniversite ile ilişkisini kesmemişti. İlgi alanı önceleri Martin Heidegger ve Jean-Paul Sartre’ın varoluşçuluk tezleri iken, ilgisi sonraları Karl Marx’ın ilk yazılarında, Georg Lukács ve Ernst Bloch’un yapıtlarıyla Theodor Adorno, Max Horkheimer, Herbert Marcuse gibi ‘eleştirel kuramcılar’da yoğunlaşmıştı.

Rudi Dutschke, bir Marksist olarak yaşamı boyunca toplumsal ilişkiler karşısında insanların bireysel karar verme özgürlüğünü savundu. 1965 yılında, daha sonra Alman gençlik hareketinin başını çekecek olan “Sozialistischer Deutscher Studentenbund-SDS”in (Sosyalist Alman Öğrenciler Birliği) danışma kuruluna seçildi. Bu yıldan itibaren Almanya genelinde düzenlediği bilimsel seminerler, toplantılar, gösteri yürüyüşleriyle toplumun geniş kesimleri tarafından tanındı. İran Şahı Rıza Pehlevi’nin 2 haziran 1967 günü Berlin’i ziyareti sırasında çıkan olaylarda Benno Ohnesorg adlı öğrencinin polis tarafından vurulmasından sonra kitlesel gösterileri düzenleyen de oydu. 18 şubat 1968 günü Vietnam Savaşı’nı protesto amacıyla örgütlediği gösteri yürüyüşüne on binden fazla insan katıldı.
11 nisan 1968 günü Berlin’de kendisine karşı düzenlenen bir suikastte ağır yaralandı. İyileştikten sonra düşünsel ve örgütsel çalışmalarını sürdürdü. Çalışmalarına katıldığı Yeşiller’in kuruluş kongresinden üç gün önce, 24 aralık 1979 günü evinde banyo yaparken küvette boğularak öldü. Hekimler, banyoda geçirdiği sara nöbetine 11 yıl önce uğradığı suikastin neden olduğunu belirttiler.
Yapıtlarından bazıları: “Jeder hat sein Leben ganz zu leben – Die Tagebücher 1963–1979” (Herkes Hayatını Tam Yaşamalıdır – Günlükler 1963-1979), “Geschichte Ist Machbar” (Tarih Yapılabilir), “Lieber Genosse Bloch … – Briefe An Karola und Ernst Bloch” (Sevgili Yoldaş Bloch… - Karola ve Ernst Bloch’a Mektuplar), “Mein Langer Marsch” (Benim Uzun Yürüyüşüm), “Die Sowjetunion, Solschenizyn und die westliche Linke” (Sovyetler Birliği, Solşenitsin ve Batı Solu), “Versuch, Lenin auf die Füße zu stellen. Über den halbasiatischen und den westeuropäischen Weg zum Sozialismus“ (Bir Deneme – Lenin’i Ayakları Üzerine Oturtmak. Sosyalizm Yolunda Yarı-Asyatik ve Batı Avrupalı Çizgi Üzerine)“ vd.


1967 yılının sonunda bir ‘terörist eyleme karıştığı’ savıyla tutuklu olarak yargılanmaya başladı. Tutukluluğu 18 ay, tümü beyazlardan oluşan bir jüri tarafından aklanması iki yıl sürdü. Tutuklanması, dünya çapında protestolara yol açmıştı. John Lennon ve Yoko Ono’nun yazdıkları “Angela” şarkısı ile The Rolling Stones grubunun “Sweet Black Angel” adlı şarkısı onun için yazılıp bestelenmiştir. Angela Davis, 1991 yılında Komünist Parti’den ayrıldı, fakat 2005 yılında yazdığı “Abolition Democracy” adlı kitabında kendisini bugün de ‘komünist’ olarak tanımlamaktadır. 



Vietnam
Almanya’da Rudi Dutschke, Fransa’da Daniel Cohn Bendit, İngiltere’de Tarık Ali gibi gençlik önderlerinin söylemleri birbirlerininkilerle olduğu gibi Türkiye’deki gençlik hareketinde öne çıkan Deniz Gezmiş’lerin, Mahir Çayan’ların söylemleriyle de örtüşüyordu.






























.jpg)