26 Mayıs 2008 Pazartesi

2008-42 1968 BAHARI, BİREYLEŞME VE AYDINLAR (4) – DANIEL COHN-BENDIT - 25.05.2008

Hiç kuşkusuz ‘68’ denince ilk akla gelenlerden biri de Yahudi asıllı Alman bir babayla Fransız bir annenin oğlu olan, 1945, Fransa-Montauban doğumlu Daniel Cohn-Bendit’dir.

Cohn-Bendit, liseyi Almanya’nın Hessen eyaletinde küçük bir kasaba olan Ober-Hombach’daki Odenwaldschule’de yatılı okudu; siyasal olgulara ve gelişmelere eleştirel bakmayı burada öğrendi. Kendisini etkileyen öğretmenlerinden biri 1956 Macaristan ayaklanmasına kadar Fransa Komünist Partisi üyesi olan Ernest Jouhy idi. Aynı yıllar içinde anne babasını yitiren Cohn-Bendit, 1965 yılında lise eğitimini tamamladıktan sonra Fransa’ya gitti ve Paris dışındaki, savaş tazminatı çerçevesinde Hessen eyaleti tarafından finanse edilen Nanterre Üniversitesi’nin sosyoloji bölümünde yüksek öğrenimine başladı.

O dönemde tüm dünyada olduğu gibi Fransa’da da yıllardır süregelen muhafazakâr siyasal ve toplumsal düzenden bunalan kesimler için için kaynıyordu. İngiltere, İtalya, Almanya gibi ülkelerden farklı olarak Fransa’da muhafazakâr iktidarın karşısında başta Fransız Komünist Partisi ve komünist eğimli CGT sendikası gibi güçlü muhalefet odakları vardı. Fakat bu örgütler bürokratik yapıları nedeniyle toplumsal talepler karşısında esnek davranamıyorlar, toplumun çeşitli kesimlerinde başgösteren kendiliğindenci eylemlerle dayanışma bağları kuramıyorlardı.
Nanterre Ünivesitesi’nde de ilk eylemler, öğrenci yurtlarının kapılarının gece 23.00’te kapatılmasını protesto gibi basit bir nedenle başladı. Bu eylemlerin siyasallaşması ise aynı günlerde düzenlenen bir Vietnam Savaşı’nı protesto gösterisinde çok sayıda öğrencinin tutuklanmasıyla gerçekleşti. Öğrenciler, üniversitenin felsefe bölümünde derslikleri işgal ettiler, direniş komiteleri kurup duvar gazeteleri yayımladılar.

Daniel Cohn-Bendit’in ünivesite direnişinin ‘elebaşısı’ olarak 1968 Ocak ayında rektörlüğün disiplin kurulunda alınan ifadesinde ki sözleri o günlerdeki siyasal/ideolojik görüşünü yansıtmaktadır: “Ben bir anarşist Marksistim. Karl Marks’ın kapitalizmin analizinde ortaya koyduklarının doğruluğuna inanıyorum. Fakat komünist hareketin geliştirdiği örgütlenme biçimini tümüyle reddediyorum. Bu biçim, yeni bir toplum yerine yalnızca otoriter bir egemenlik yaratıyor. Burada Marksist kuramla komünist uygulama arasında bir kırılma vardır.”

Nanterre Üniversitesi’ndeki direniş kısa zamanda ‘Fransa’da toplumsal dönüşüm’ ortak talebiyle ülkenin tüm üniversitelerine yayıldı; Mayıs ayına girildiğinde yüzbinlerce öğrenci sokaktaydı. Aynı ay içinde İşçi Sendikaları Konfederasyonu (CGT - Confédération Générale du Travail) genel greve gitti. Yaklaşık 13 milyon işçinin katıldığı ve 10 gün süren eylem, hükümetle uzlaşmaya varılması üzerine son buldu. Öğrenciler de üniversite reformuna ilişkin isteklerinin hükümetçe kabul görmesi üzerine eylemlerine son verdiler.


Komünist eğilimli sendikaların uzun boylu direniş göstermeksizin hükümetle uzlaşması Cohn-Bendit’in komünist örgütlerin bürokratik yapısı üzerine olumsuz görüşlerini pekiştirmişti. Bu arada hakkında ‘devrimci eylemcilik’ nedeniyle ‘persona non grata (istenmeyen kişi)’ kararı alınınca Almanya’ya geri dönüp Frankfurt’a yerleşti. Bu kentte, 90’lı yıllarda adını Almanya Yeşilleri’nin eşbaşkanı ve Federal Almanya Dışişleri Bakanı olarak duyulacak olan ev arkadaşı Joschka Fischer ile birlikte Hoechst, Opel gibi fabrikalarda işçilere yönelik çalışmalar yapan ‘Devrimci Savaşım’ örgütüne katıldı.


Ne var ki bu dönemi uzun sürmedi, 1970’li yıllarda Marksizm’e sırtını döndü, ‘kendiliğindenci’ eylemlerin etkin bir militanı oldu. “Artık itici gücümüz aş değil, özgürlük, sevgi ve başka yaşam biçimleridir,” tümcesi bu kendiliğindenci hareketin sloganıydı. Cohn-Bendit bu hareketin organı olan ‘Kaldırım Kıyısı’ adlı bir dergi çıkardı, bir kitapevi işletti, anti-otoriter bir anaokulunda eğitmen olarak çalıştı. Kadın hareketlerini destekledi. Çok kültürlü yaşam çerçevesinde yabancıların haklarını savundu. 1968-2004 yılları arasında 9 kitaba iki de filme imza attı.
1978 yılında Yeşiller’e katıldı. 1994 yılında Almanya’dan, 1999’da Fransa’dan, 2004 yılında yine Almanya’dan Avrupa Parlamentosu’na milletvekili seçildi.
Halen Avrupa Yeşilleri’nin parlamentoda eşbaşkanlığını yapmaktadır.