16 Mayıs 2008 Cuma

2008-39 1968 BAHARI, BİREYLEŞME VE AYDINLAR (1) - 14.05.2008

Avrupa toplumları 1968 Baharı ile birlikte yeni kazanımlar elde ettiler. Birçok alanda demokratik dönüşümler gerçekleşti, özgürlüklerin sınırları genişledi, her şeyden önemlisi insanlar ‘birey’ olduklarının ayırtına vardılar. Otoriter yapılar sarsıldı, birey-devlet dengesi bireylerin lehine olarak değişti. Birey-devlet dengesinin bireylerin lehine değişmesi, toplum içindeki çeşitli otoriteler karşısında da bireylerin konumunu güçlendirdi.

İlköğretim kurumlarından başlayarak öğrenciler devam ettikleri eğitim kurumlarının yönetiminde söz sahibi oldular. Öğrenci temsilcilerinin karar mekanizmaları içinde aktif olarak yer almalarını sağlayan üniversite reformu gerçekleştirildi. Devlet dairelerinde hizmet eğer banko arkasından değil de memurun çalıştığı ofisten veriliyorsa hizmet alan kişiye, memurla karşılıklı oturabileceği bir yer gösterilmesi zorunlu kılındı. Yargıdan polise, sağlıktan eğitime tüm devlet kurumlarında 16 yaşından büyük yurttaşlara yargıçların, polislerin, hekimlerin, öğretmenlerin ‘siz’ diyerek hitap etmeleri kurallaştırıldı.

Kıta Avrupa’sında, devlet okullarında öğrencileri otorite karşısında anonimleştiren/aynılaştıran üniforma zorunluluğu çok büyük ölçüde kaldırıldı. Kadın-erkek eşitliği konusunda önemli adımlar atıldı, birçok ülkede hayatın her alanında erkeklerle eşit kılınması amacıyla kadın kotası uygulaması başlatıldı; buna bağlı olarak zaman içinde gerek yasama, gerek yürütme, gerekse yargı organlarında kadınların çok daha fazla sayıda temsilinin yolları açıldı. Aile içi şiddete karşı gerek kadını, gerekse çocuğu kamu korumasına almaya yönelik çeşitli yasal önlemler alındı. Birçok ülkede başta tarih olmak üzere ders kitapları, barış temel alınarak değiştirildi, çağdaş gereksinimlere uygun duruma getirildi.
Bu birkaç örnekte görüldüğü gibi Avrupa’daki 1968 Hareketi’nin toplumsal/kültürel kazanımları bireylerin yaşamlarına doğrudan yansıdı. ABD ve Avrupa’daki 1968 Hareketi salt öğrenci eylemleriyle sınırlı değildi; başından itibaren aydınların büyük desteğini görmüş, Fransa’da milyonlarca, İtalya’da yüz binlerce işçiyi sokağa dökmüştü. Hareket aynı zamanda 68’e önderlik eden öğrenci liderlerinin kişiliklerinde düşün ve siyaset dünyasına önemli aydınlar kazandırdı.

***

ABD 68’inde öne çıkan isim bir siyah olan ve hem öğrenci hem de sosyalist harekette önemli bir rol oynayan, 1944 Alabama doğumlu Angela Davis’ti. Felsefe ve Fransız Dili okuduğu Brandeis Üniversitesi’ni 1965 yılında bitirip bir süre Jean-Paul Sartre üzerine çalıştıktan sonra bir yıllığına Almanya’ya gitti, 1966 yaz sömestresinde Frankfurt Üniversitesi’nde Theodor Adorno’nun derslerini izledi. Daha sonra yeniden Brandeis Üniversitesi’ne döndü, burada filozof Herbert Marcuse ile tanıştı. 1967 yılında önce Kara Panter Partisi’ne (Black Panther Party), daha sonra Komünist Parti’ye üye oldu. Marksizm ile 15 yaşındayken bir burs kazanarak kabul edildiği New York’taki bir özel lisede tanışmıştı.

1967 yılının sonunda bir ‘terörist eyleme karıştığı’ savıyla tutuklu olarak yargılanmaya başladı. Tutukluluğu 18 ay, tümü beyazlardan oluşan bir jüri tarafından aklanması iki yıl sürdü. Tutuklanması, dünya çapında protestolara yol açmıştı. John Lennon ve Yoko Ono’nun yazdıkları “Angela” şarkısı ile The Rolling Stones grubunun “Sweet Black Angel” adlı şarkısı onun için yazılıp bestelenmiştir. Angela Davis, 1991 yılında Komünist Parti’den ayrıldı, fakat 2005 yılında yazdığı “Abolition Democracy” adlı kitabında kendisini bugün de ‘komünist’ olarak tanımlamaktadır.

***
Halen Santa Cruz’da bulunan California Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapan Angela Davis’in önemli yapıtları şunlardır: „If They Come in the Morning: Voices of Resistance (Eğer Sabah Gelirlerse: Direnişin Sesi) 1971“, „Frame Up: The Opening Defense Statement Made, 1972“, „Angela Davis. An autobiography (Angela Davis – Otobiyografi) 1974“, „Women, Race & Class (Kadın, Irk & Sınıf) 1981“, „Rassismus und Sexismus. Schwarze Frauen und Klassenkampf in den USA (Irkçılık ve Cinsiyetçilik. ABD’de Siyah Kadınlar ve Sınıf Savaşı) Berlin: Elefanten Press, 1982“, „Violence Against Women and the Ongoing Challenge to Racism (Kadına Karşı Tecavüz ve Irkçılığa Sürekli Meydan Okuma) 1985“, „Women, Culture and Politics (Kadın, Kültür ve Politika) 1989“, „Eine Gesellschaft ohne Gefängnisse? Der gefängnisindustrielle Komplex der USA. Schwarzerfreitag 2004 (Hapishanesiz bir Toplum? ABD’nin Cezaevi Sanayii Kompleksi)“, „Abolition Democracy - Beyond Empire, Prisons, and Torture (Demokrasinin Feshi – İmparatorluğun, Hapishanelerin ve İşkencenin Ötesinde) 2005“ vd.

Hiç yorum yok: